26 Haziran 2014 Perşembe

Hz. Mehdi (as) zorluk ve çile ile karşılaşacaktır
HZ. MEHDİ (AS)'IN SIKINTI VE ZORLUKLARLA KARŞILAŞMASI
İnkar içinde olan toplumları uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen tüm elçiler, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Ehl-i Beyt'ten gelecek olan Hz. Mehdi (as)'ın da bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı hadislerde haber verilmiştir.
Hz. Mehdi (as), bizden, Ehl-i Beyt'tendir... Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır.
Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in aşağıdaki hadisi de böyle bir durumu, "Hz. Mehdi (as)'ın biat sırasında, kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını" haber vermektedir:
... Hz. Mehdi (as), Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık." 
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
Aşağıdaki hadis-i şerifte de İstanbul'u manen fethedecek olan Hz. Mehdi (as) ve yardımcılarına, fetihten önceki devrede çeşitli sıkıntıların isabet edeceği ve daha sonra bu sıkıntıların kaldırılacağı bildirilmektedir.
Allah Konstantiniyye'yi (İstanbul'u) çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek... Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak.(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 181)
Allah, Kuran'da birçok peygamberin kavimleri tarafından yalanlandıklarını, delilik ve büyücülük iftiralarına maruz kaldıklarını ve daha pek çok saldırı ve eziyetle karşılaştıklarını bildirmiştir. Elçiler tüm bu saldırılar karşısında sabretmiş, onlara en güzel şekilde cevap vermişlerdir:
Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı... (Enam Suresi, 34)

... Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz... 
(İbrahim Suresi, 12)

Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir." 
(Duhan Suresi, 14)

İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir. 
(Zariyat Suresi, 52)

Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi. 
(Zariyat Suresi, 39)

(Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım." 
(Şuara Suresi, 29)

Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın... 
(Ahzab Suresi, 69)

Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın." 
(Saffat Suresi, 97)

Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı. 
(Yusuf Suresi, 35)

... O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. 
(Kalem Suresi, 50-51)
TÜM PEYGAMBERLER VE SALİH MÜSLÜMANLAR GİBİ, HZ. MEHDİ (AS) DA İNKARCILARIN TUZAK VE İFTİRALARINA MARUZ KALACAKTIR
Bazı kişiler, Hz. Mehdi (as)'ın olağanüstü özelliklere sahip bir varlık olacağını; ona tank, top, silah hatta atom bombasının bile etki etmeyeceğini iddia ettiklerinden, hadislerde belirtilen Hz. Mehdi (as)'ın başına gelmesi muhtemel çeşitli zorlukları da görmezden gelmektedirler. Oysa Peygamberimiz (sav)      hadislerinde, Hz. Mehdi (as)'ın peygamberlerle çeşitli benzerliklere sahip olacağını ve onlar gibi çeşitli zorluklarla mücadele edeceğini belirtmiştir. Hz. Mehdi (as) da peygamberler gibi iftiraya uğrayacak, çeşitli güçlükler, iftiralar ve belalarla imtihan edilecek, inkar edenlerin kurdukları tuzaklara karşı göğüs gerecektir. Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen hadisler şu şekildedir:
İmam Zeyn-ul Abidin aleyhi's-selâm şöyle buyurmuştur:
"BİZİM KAİM'İMİZ (HZ. MEHDİ (AS)) İLE ALLAH'IN RESULLERİ ARASINDA BİR TAKIM BENZERLİKLER VARDIR. NUH, İBRAHİM, MUSA, İSA, EYYUB VE MUHAMMED SALLÂ'LLÂHU ALEYHİ VE ALİH PEYGAMBERLERİN HER BİRİ İLE BİR BENZERLİĞİ VARDIR.Nuh ile uzun ömürlü olmasında, İbrahim ile, doğumunun gizli olması ve halktan uzak durmasında; Musa ile, korku hali (Hz. Mehdi (as)'a yönelik tehlikelerin yoğunluğuyla; öldürme, tuzak kurma, tutuklanma, gözaltına alınma, sürgün gibi her türlü tehlikeyle iç içe olmasıyla) ve gaybette yaşamasında (sürekli gizlenerek yaşamasında); İsa ile halkın onun hakkındaki ihtilafa düşmesi (bir kısım insanların, 'Hz. Mehdi (as) gelecek', bir kısımının da 'gelmeyecek' demesinde)Eyyubile, beladan sonra kurtuluşun yetişmesinde (Hz. Mehdi (as)'a da birçok zorluk, hastalık ve dert gelmesi; ancak aynı Hz. Eyüp gibi Allah'ın rahmetiyle hepsinden kurtulmasıyla);Muhammed (sav) ile de kılıçla kıyam etmesinde (Peygamberimiz (sav)'in kutsal emanetleri olan mübarek sancağı, kılıcı ve hırkasının, Hz. Mehdi (as)'ın yanında olmasıyla), benzerliği vardır."(Kemal'ud-Din s. 322, 31. babin 3. hadis)

İmam Mehdi (Hz. Mehdi (as)), DAVUT PEYGAMBER (AS)'IN SAKINMASINA ve EYÜP PEYGAMBER (AS)'IN SABRINA sahiptir.(Kefaayah al-Asar, Sayfa 43)
Peygamberlerin tümü çeşitli zorluklar, iftiralar ve hastalıklar ile imtihan edilmiştir. Peygamberlerin tümü, inkar edenlerin baskı ve tuzaklarına maruz kalmış, inkarcılar tarafından öldürülmek istenmiş, kendilerine "büyücü", hatta "deli" denmiştir. Kendilerine Kuran'ı okuduğu zaman Peygamberimiz (sav)'e, "O, gerçekten bir delidir" denmiş (Kalem Suresi, 51), Hz. Hud (as)'a "akli bir yetersizlik ve yalancılık" iftirası atılmıştır (Araf Suresi, 66). Hz. Yusuf (as), hiçbir suçu olmamasına rağmen yıllarca hapis yatmış, Hz. Musa (as)'a "büyücü ve deli" denmiş (Zariyat Suresi, 39), Hz. İbrahim (as), kavmin önde gelenleri tarafından ateşe atılmıştır (Enbiya Suresi, 68). Hz. Mehdi (as)  da, Peygamberimiz (sav)'in rivayetinde belirtildiği gibi, peygamberlerin ve tüm salih Müslümanların yaşadığı zorluklara maruz kalacak, inkarcıların tuzak, fitne ve iftiraları ile mücadele edecek, zorluk ve çile dolu bir yaşantı sürecektir.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerde belirtmiş olduğu "Mehdi" tanımı bu şekildedir. Rabbimiz'in bir Kutb-u azam olarak görevlendirdiği Hz. Mehdi (as)'ı insanüstü ve meleklere özgü özelliklerle yaratması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Böyle bir ifade hiçbir sahih hadiste de yer almamış, aksine Hz. Mehdi (as) ve yanındaki talebelerinin zorluk, sıkıntı ve çile dolu bir yaşantılarının olacağı, Müslüman oldukları ve din ahlakını yaşadıkları için çoğu insanın onlara karşı bir tavır takınacakları birçok hadisle bildirilmiştir.
HZ. MEHDİ (AS), İZLENECEK, GÖZETLENECEK VE BASKI ALTINA ALINMAK İSTENECEKTİR
Ebu Said El-Hudri'nin (ra) rivayetinde, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden bir adam (Hz. Mehdi (as)) yönelir. DERKEN O MÜMİN KİMSEYE BİRÇOK SİLAHLILAR, DECCALIN MERKEZLERDE GÖZETLEME YAPAN SİLAHLILARI KARŞI ÇIKARLAR." (Mehdilik ve İmamiye 37, (Sahih-i Müslim, 11/393'den nakil)
Peygamberimiz (sav)'in bu hadisinde Hz. Mehdi (as)'ın, deccalin silahlı adamları tarafından gözetlendiği, takip edildiği ve bu yolla etkisiz hale getirilmeye çalışıldığı bildirilmektedir. Kuran'da da, hak dini tebliğ eden elçilerin, yaşadıkları devirlerde benzer şekilde gözetlenerek engellenmek istendikleri şöyle bildirilmiştir:
O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin. (Müminun Suresi, 25)
Ancak Peygamberimiz (sav)'in de belirttiği gibi, deccalin bu faaliyetleri sonuçsuz kalacak; hatta aksine Hz. Mehdi (as)'ın etkisinin ve gücünün daha da artmasına, dünya çapında şanının ve şöhretinin daha da yayılmasına vesile olacaktır.
HZ. MEHDİ (AS)'IN GÖZLERDEN UZAK OLMASI
...Geceleri ibadetle meşgul olup, gündüzleri gizli olacak... (Ukayli "En-Necmu's-sakıb fi Beyanı Enne'l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale't-Temam ve'l kamal")
HZ. MEHDİ (AS) HAKKINDA OLUMSUZ PROPAGANDA YAPILMASI
Mümin şahs (Hz. Mehdi (as)) deccali görünce: "Ey insanlar! Resulullah (sav)'n zikrettiği deccal işte budur" der. Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın" der. Artık o zatın sırt ve karnı döve döve genişletilir... (Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın "sırtı ve karnından dövüle dövüle genişletilmesi" müteşabih olarak (benzetme yapılarak) söylenmiştir. Mehdilik ve İmamiye kitabının yazarı bu bölüm için "Hz. Mehdi (as)'ın ünü, durmadan etrafa ilan edilip yayılmaktadır" demektedir. Fakat bunu deccal taraftarları yapacağı için bu propagandanın Hz. Mehdi (as)'ı kötüleme şeklinde olacağını söyleyebiliriz.
Peygamberimiz (sav) devrinde İslam'a karşı olanlar, kendi akıllarınca onu kötülemek için o devrin yayın organı sayılan şairleri kullanıyorlardı. Şairler, panayırlarda, çarşılarda Peygamber (sav)'e cahilce  ona deli, büyücü, kahin şeklinde iftiralar atıyorlardı. Ahir zamanda da İslam'a karşı olan deccal yanlıları Hz. Mehdi (as)'ı akıllarınca kötüleyecekler, kendilerince halkın nazarında itibarını sarsmaya çalışacaklardır.
Hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın başlangıç yıllarının sıkıntı ve zorluklarla dolu mücadele yılları olduğu anlatılmaktadır. "Altınçağ" ise Hz. Mehdi (as)'ın yeryüzünde bulunduğu son dönemlere aittir. Hz. Mehdi (as) ve Müslümanlar ancak bu devirde rahata, bolluğa, huzura kavuşacaklar ve sevgiye, barışa, kardeşliğe dayalı bir hayatı bu devirde yaşayacaklardır.
HZ. MEHDİ (AS)'IN İKİ DEFA GAYBETİ OLACAKTIR
Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali aleyhi's-selâm'dan şöyle buyurduğu rivayet edilir:
Bu işi yapacak olanın (yani Hz. Mehdi (as)'ın) iki gaybeti vardır. Bu iki gaybetin biri o kadar uzayacak ki, bazıları: "O öldü", bazıları da: "O gitti" diyeceklerdir. Ne onu sevenler, ne de başkaları onun yerini bilemeyecekler, sadece ona çok yakın hizmetçisi onun yerini bilir.
("el-Saa Fi Eşrat-is Saa" s. 93 Mısır bas.)
HZ. MEHDİ (AS)'IN HEM ELİ HEM AYAĞI AYRI AYRI ZİNCİRLENECEKTİR
Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)) deccali görünce: "Ey insanlar! Resulullah'ın zikrettiği deccal işte budur" der. DECCAL HEMEN ONUNLA İLGİLİ EMRİNİ VERİR DE o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın" der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer DECCAL ONU (Hz. Mehdi (as)'ı) İKİ ELİNDEN VE İKİ AYAĞINDAN YAKALAR DA FIRLATIR ATAR. İnsanlar deccalin onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır. (Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)
Peygamberimiz (sav)'in hadisinde ahir zamanda deccalin, Hz. Mehdi (as)'ın eline ve ayağına zincir vurduracağına dikkat çekmiştir. Hadiste verilen bu bilgilerden, Hz. Mehdi (as)'ın ellerinin ve ayaklarının zincirle bağlanarak yaşadığı dönemin hapishanelerine ve tımarhanelerine atılacağı anlaşılmaktadır.
HZ. MEHDİ (AS) ÇOK GÜÇ ŞARTLAR ALTINDA İSLAM AHLAKINI HAKİM EDECEKTİR
Abdurrahman b. Selit'ten; İmam Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib aleyhi's-selâm şöyle buyurdu: "... HAK ÜZERE KIYAM EDECEK OLAN O'DUR (HZ. MEHDİ (AS)'DIR). YERYÜZÜ ÖLDÜKTEN SONRA, ALLAH ONUN VASITASIYLA TEKRAR ONU İHYA EDECEKTİR VE MÜŞRİKLER İSTEMESE DE ALLAH HAK DİNİ DİĞER DİNLERE MUZAFFER KILACAKTIR... ONLARA EZİYETLER OLACAK VE ONLARA DENİLECEK Kİ: "EĞER DOĞRU SÖYLÜYORSANIZ BU VAAD NE ZAMAN VUKU BULACAKTIR." Biliniz ki, ONUN GAYBETİNDEKİ EZİYETLERE VE TEKZİPLERE SABRETMEK, RESULULLAH İLE BERABER KILIÇLA CİHAT ETMEK GİBİDİR."(Uyun-ul Ahbar, c. 1, s. 68)
HADİS-İ ŞERİFLERDE HZ. MEHDİ (AS)'IN AHİR ZAMANIN DECCALİYET SİSTEMİ İLE OLAN FİKRİ MÜCADELESİ
DECCAL ÇIKINCA ONA KARŞI MÜMİNLERDEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS) YÖNELİR. Derken O MÜMİN KİMSEYE BİRÇOK SİLAHLILAR, DECCALİN MERKEZLERDE GÖZETLEME YAPAN SİLAHLILARI KARŞI ÇIKARLAR.(Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim, 11/393'den nakil)
Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)) deccalı görünce: "Ey insanlar! Resulullah'ın zikrettiği deccal işte budur" der. Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın!" der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer onu iki eli ve iki ayağı ile yakalar da fırlatır atar. İnsanlar deccalin onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır. (Mehdilik ve İmamiye, s. 40)
ÜMMETİMDEN BİR TAİFE, KENDİLERİNE DÜŞMANLIK EDENLERE GALİP OLDUKLARI HALDE HAK ÜZERİNDE MÜCADELEDE DEVAM EDERLER. HATTA ONLARIN SONUNCUSU MESİHÜD DECCAL İLE HARP EDER. (FİKRİ MÜCADELE EDER) (Ramuz El-Ahadis, s. 472) (Hanbelin Müsnedi -Ebu Davud-Tabarani -Hakim)
... Biz öyle bir ev halkıyız ki; Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır. Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve darbe maruz kalacaklardır.(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
... Hz. Mehdi (as) Resulullah (sav)'in bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun ehl-i beyti çok belalar gördü, ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık." (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
Kıyamete (deccal ile mücadeleye) kadar BENİM ÜMMETİMDEN BİR GRUP hak üzere galip olarak çarpışacaktır. (fikri mücadele edeceklerdir) (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 80)
BERABERİNDE ÇORBADAN BİR DAĞ, SOĞUMAYAN SICAK ET AKAN BİR NEHİR, YEMYEŞİL BAHÇELERDEN OLUŞAN ORMAN, DUMAN VE ATEŞ DAĞI MEVCUTTUR... İnsanlara işte bu cennetimdir, bu da cehennemimdir... İŞTE YEMEK, İŞTE İÇECEKLERİ, DİYECEK... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El- Hüseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214)
"BİR KISIM İNSANLAR DECCALLE SOHBET EDECEKLER. Ve diyecekler ki: BİZ ONUN KAFİR OLDUĞUNU BİLİYORUZ; YEMEĞİNDEN YEMEK, AĞACINDAN FAYDALANMAK İÇİN ONUNLA ARKADAŞLIK YAPIYORUZ. Allah'ın gazabı gelince, deccalle birlikte hepsine gelecektir... (Nuaym b. Hammad; Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El- Hüseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, 9. baskı, s. 231)
HZ. MEHDİ (AS) BAZI İNSANLARIN YAPTIĞI OLUMSUZ YORUMLARDAN ETKİLENMEYECEK, KURAN'A UYGUN DAVRANMAKTAN ASLA TAVİZ VERMEYECEKTİR
Hz. Ali (as), Hz. Mehdi (as)'ın kıyamının getirdikleri hakkında şöyle buyurur:
HALKIN KİŞİSEL REYLERİNİ, YORUMLARINI BOŞ VERİR; KURAN'IN HÜKMÜNÜ İCRAYA BAŞLAR.(Mikyalu'l Mekarim c.1, s.81)
Hz. Ali (ra); Hz. Mehdi (as)'ın çıkışıyla  meydana gelecek olaylar ile ilgili olarak: "Hz. Mehdi (as)'ın, halkın kişisel kanaatlerini, bu konudaki yorumlarını dikkate almayacağını ve bunlardan etkilenmeyeceğini bildirmektedir. Hz. Mehdi (as), kendisi ile ilgili olarak bazı insanların aleyhte konuşmalarından ve ters izahlarından etkilenmeyecektir. Tek ölçü olarak Kuran'ın hükümlerini ve Peygamberimiz (sav)'in sünnet-i seniyyesini esas alacak ve bu hükümleri icraya başlayacaktır.
ALLAH HZ. MEHDİ (AS)'I KENDİSİNE ATILAN İFTİRALARDAN TEMİZE ÇIKARACAKTIR
Hz. Muhammed (sav) ailesinden El-Mehdi (Hz. Mehdi (as)) ... geniş karınlıdır, kaşları yakındır, bacakları çok enerjiktir, omuzları geniştir, ... onun gecesi Allah'a boyun eğerek ve secde ederek yıldızlara nöbet tutarak geçecektir, kendisini suçlayanların attığı suçlar onu Allah'ın huzurunda etkilemeyecektir, o nur yayan bir kandildir.(Bihar-ül  Envar: 86-81)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın Peygamberimiz (sav)'in soyundan geleceğine değinilmektedir. Hz. Mehdi (as)'ın fiziksel özelliklerinden geniş karınlı olması, kaşlarının birbirinden ayrık değil, yakın olması, bacaklarının enerjik olması ve omuzlarını geniş olması da anlatılmaktadır. Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın geceleri ibadet ederek ve Allah rızası için ilmi faaliyetlerle geçireceğine dikkat çekilmektedir. Ayrıca hadiste Hz. Mehdi (as)'ı haksız yere suçlayanlar olacağı da belirtilmektedir. Fakat inşaAllah Allah, Hz. Mehdi (as)'ı kendisine atılan iftiralardan temize çıkaracaktır. Hz. Mehdi (as), toplumun yaşadığı karanlık ahlak özelliklerinin arasında hemen belirgin olan temiz İslam ahlakı ile nur yayan bir kandil gibi olacaktır.
ALLAH HZ. İBRAHİM (AS)'I OLDUĞU GİBİ HZ. MEHDİ (AS)'I DA İNKARCILARIN BÜTÜN TUZAKLARINDAN EMİN BİR ŞEKİLDE GÜVENLİĞE ÇIKARACAKTIR
Peygamber İbrahim (as)  gibi İmam Mehdi (as) da ALEVLENEN ATEŞTEN GÜVENLİ VE EMİN OLARAK çıkacaktır. (Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 181)
Bütün peygamberler, samimi Müslümanlar dünya hayatındaki imtihanın bir gereği olarak ve Allah'a olan sevgilerine, sadakatlerine, imani derinliklerine kendi kendilerinin şahit olmaları için inkarcıların baskılarına, zorluklara ve çileye maruz kalmışlardır. Hz. Nuh (as)'ın, Hz. Musa (as)'ın, Hz. Yusuf (as)'ın, Peygamber Efendimiz (sav)'in ve diğer peygamberlerin hayatlarına baktığımızda Allah yolunda inkar edenlerin tuzaklarıyla, iftiralarıyla, suçlamalarıyla, öldürülme ve sürgün edilme tehditleriyle karşı karşıya kaldıkları görülmektedir. Bu Allah'ın Kendisi'ne gönülden katıksızca iman eden, tevekkül eden samimi Müslümanlarla samimiyetsiz, kalbinde hastalık bulunan zayıf imanlı, münafık karakterli insanları birbirinden ayırmak için yarattığı imtihanın bir sırrıdır.
Allah Kendisi'ni aşkla seven ve sadece Allah'ın rızasını kazanabilmek için yaşayan kişilere "... gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır." (İnşirah Suresi, 5-6) ayetlerine uygun olarak hep kolaylık yaratmakta, içinde bulundukları her zorlukta onlara yardım ederek, onlara olan sevgisini, korumasını, rahmetini her an hissettirmektedir.
Örneğin Hz. İbrahim (as) içinde bulunduğu toplumu sapkın inançlarından kurtarmak istediği ve onları Allah'ın dinine, güzel ahlaka davet ettiği için kavminin yoğun baskısıyla karşılaşmıştır. Hatta kavminin düşmanlığı öyle bir boyuta ulaşmıştır ki, Hz, İbrahim (as)'ı ateşe atıp onu yakmaya yeltenmişlerdir. Ancak Allah "Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol." (Enbiya Suresi, 69) diye emrederek Hz. İbrahim (as)'ı kavminin bu acımasız tuzağından kurtarmıştır.
Peygamber Efendimiz (sav) bu hadisinde "Peygamber İbrahim (as)  gibi Hz. Mehdi (as) da ALEVLENEN ATEŞTEN GÜVENLİ VE EMİN OLARAK çıkacaktır" diye bir benzetme yaparak Hz. Mehdi (as)'ın da Hz. İbrahim (as)'da olduğu gibi kendisine kurulan EN TEHLİKELİ TUZAKLARDAN, YÖNELTİLEN EN AĞIR SUÇLAMALARDAN, İFTİRALARDAN VE KÖTÜLÜKLERDEN ALLAH'IN YARDIMIYLA EMİN BİR ŞEKİLDE GÜVENLİĞE ÇIKACAĞINI bildirmiştir.
HZ. MEHDİ (AS) GAYBET DÖNEMİNDE DE FAALİYETLERİNE DEVAM EDECEKTİR
Hadiste, Hz. Mehdi (as)'ın gaybet döneminde de faaliyetlerine devam edeceğine işaret edilmektedir. Hz. Mehdi (as)'ın üzerinde, İslam ahlakını tebliğ etmesi ve başarılı faaliyetleri nedeniyle iman etmeyenlerin güçlü baskısı olacaktır. Bu nedenle bazı dönemlerde Hz. Mehdi (as) hapsedilecek veya insanların gözlerinden gizlenecektir. Peygamberimiz (sav) işte bu gaybet dönemlerinde de Hz. Mehdi (as)'ın insanların imanlarını geliştirecek, Allah'ın varlığını anlatacak çalışmalarına devam edeceğini bildirmiştir.
Hz. Resulullah (sav), "Gaybet döneminde Hz. Mehdi (as)'ın varlığının ne gibi bir faydası olacaktır?" şeklinde sorulan bir soruya şöyle cevap verdiler: "Beni peygamber olarak gönderen Allah'a ant olsun ki insanlar, gaybet döneminde, bulutların arkasında kalan güneşten faydalandıkları gibi ondan faydalanırlar." (Bihar'ül-Envar, cilt: 52, s. 93)
HZ. MEHDİ (AS) HAKKINDA HİÇBİR ŞEKİLDE ALEYHTE BİLGİ BULUNAMAYACAK VE HZ. MEHDİ (AS)'A KURULAN TUZAKLAR ASLA BAŞARILI OLMAYACAKTIR
Nechül Belağa'dan, İnananların Efendisi (sav) dedi ki: "O (Hz. Mehdi (as)) insanlardan saklanırken, İZ SÜRÜCÜLER ARASALAR BİLE ONUN AYAK İZLERİNİ GÖRMEZLER..." (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)
Hadiste ; "buğdayı içten tahrip etmeye çalışan, kurt gibi iğrenç ve habis varlıklar" olarak tanımlanan MÜNAFIKLARIN İHBARLARIYLA, HZ. MEHDİ (AS)'A TUZAK KURULMAYA ÇALIŞACAKLARI haber verilmiştir. Ancak iz sürücüler, tutuklamak, sürgün etmek ya da hapsetmek gibi amaçlarla Hz. Mehdi (as) hakkında istihbarat toplamak isteseler de, bunu asla beceremeyecekler; ONUNLA İLGİLİ HİÇBİR ŞEKİLDE ALEYHTE BİLGİ BULAMAYACAK VE KURDUKLARI TUZAKLARDA ASLA BAŞARILI OLAMAYACAKLARDIR.
YAPILAN TÜM BASKI VE SALDIRILAR HZ. MEHDİ (AS)'I DAHA DA GÜÇLENDİRECEKTİR
Mümin şahıs (Hz. Mehdi (as)) deccali görünce: "Ey insanlar! Resulullah'ın zikrettiği deccal işte budur" der. Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın" der. ARTIK O ZATIN SIRTI VE KARNI DÖVE DÖVE GENİŞLETİLİR. Bu sefer (Deccal) onu iki eli ve iki ayağı ile yakalar da fırlatır atar. İNSANLAR DECCALİN ONU BİR ATEŞ İÇİNE ATTIĞINI SANIRLAR. HALBUKİ O BİR CENNET İÇİNE ATILMIŞTIR.(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)
Hadiste mecazi anlamda kullanılan, Hz. Mehdi (as)'ın "sırtının ve karnının dövüle dövüle genişletilmesi" ifadesi, Hz. Mehdi (as)'a yapılan baskı ve saldırılarla, Hz. Mehdi (as)'ın ününün ve şanının daha da yayılacağını ve rivayetteki işari anlamıyla etkisinin dünya çapında giderek genişleyeceğini göstermektedir.
Yine hadiste, "Deccalin Hz. Mehdi (as)'ı bir ateş içine atması" da, deccalin kötülük yapmak isterken, aslında Hz. Mehdi (as)'ın gücünü arttırmış olacağını göstermektedir. Deccaliyetin savunucuları, Hz. İbrahim (as) gibi Hz. Mehdi (as)'ı da manevi bir ateşte yakacaklarını iddia edecekler, ama Allah o ateşi soğuk ve esenlik kılacak, inkar edenlerin tuzaklarını bozacak ve bu yöndeki her girişimlerini de Hz. Mehdi (as)'ın şanını şöhretinin, etki gücünün artmasına vesile kılacaktır.
HZ. MEHDİ (AS) ÇOK GÜÇ ŞARTLAR ALTINDA İSLAM AHLAKINI HAKİM EDECEKTİR HADİS-İ ŞERİFLERDE HZ. MEHDİ (AS)'IN AHİR ZAMANIN DECCALİYET SİSTEMİ İLE OLAN FİKRİ MÜCADELESİ
DECCAL ÇIKINCA ONA KARŞI MÜMİNLERDEN BİR ŞAHIS (HZ. MEHDİ (AS) YÖNELİR. Derken O MÜMİN KİMSEYE BİRÇOK SİLAHLILAR, DECCALİN MERKEZLERDE GÖZETLEME YAPAN SİLAHLILARI KARŞI ÇIKARLAR. (Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim,11/393'den nakil)
Abdurrahman b. Selit'ten; İmam Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib aleyhi's-selâm şöyle buyurdu: "... HAK ÜZERE KIYAM EDECEK OLAN O'DUR (HZ. MEHDİ (AS)'DIR). YERYÜZÜ ÖLDÜKTEN SONRA, ALLAH ONUN VASITASIYLA TEKRAR ONU İHYA EDECEKTİR VE MÜŞRİKLER İSTEMESE DE ALLAH HAK DİNİ DİĞER DİNLERE MUZAFFER KILACAKTIR... ONLARA EZİYETLER OLACAK VE ONLARA DENİLECEK Kİ: "EĞER DOĞRU SÖYLÜYORSANIZ BU VAAD NE ZAMAN VUKU BULACAKTIR." Biliniz ki, ONUN GAYBETİNDEKİ EZİYETLERE VE TEKZİPLERE SABRETMEK, RESULULLAH İLE BERABER KILIÇLA CİHAT ETMEK GİBİDİR."(Uyun-ul Ahbar, c. 1, s. 68)
Kuran ayetlerinde Hz. Mehdi (as)'a işaretler bulunmaktadır. Peygamberimiz (sav)'in, Hz. Hüseyin (ra) tarafından aktarılan bir rivayetinde Hadid Suresi'nin 17. ayeti Hz. Mehdi (as)'a bakan bir işaret olarak ifade edilmiştir. Hadiste;"Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık." ayetinde yer alan ".... Allah ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir..." ifadesinin Hz. Mehdi (as)'a baktığı ifade edilmiştir.
Gerçekten de ahir zamanda zuhur edecek olan Hz. Mehdi (as) vesilesiyle, İslam dini yeniden ihya olacak, müslümanlar Kuran ahlakı ve Peygamberimiz (sav)'in sünneti seniyyesine uygun yaşamaya başlayacaklardır. Müslümanların sayısı artacak ve dünya üzerinde İslam ahlakı hakim olacaktır. Hadisin devamında Hz. Hüseyin (ra), Tevbe Suresi'nin 33. ayetinin de Hz. Mehdi (as)'a işaret ettiğini ifade etmiş ve Hz. Mehdi (as) döneminde müşrikler istemese de İslam dininin üstün geleceğini, yani İslam ahlakının hakim olacağını açıklamıştır.
Ayrıca yine aynı hadis-i şerifte, Hz. Mehdi (as) ve talebelerine inkar edenlerce işkence yapılacağı, hapsedilecekleri, iftiraya ve kötü söze maruz kalacakları, kötü muamele görecekleri diğer yandan da münafıkların Hz. Mehdi (as)'a şüpheli yaklaşacakları, ondan dünyevi bir çıkar beklentisi içinde olacakları ve İslam ahlakının dünya üzerinde hakim olması konusunda sabır gösteremeyecekleri ifade edilmiştir.
Hz. Mehdi (as)'ın; kendisine ve talebelerine yönelik atılan bu gibi iftira ve eziyetlere karşı sürekli olarak tekzipler yapacağı yani gerçekleri halka sürekli olarak duyuracağı da yine bu hadis-i şeriften anlaşılmaktadır. Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as) ve talebelerine karşı atılan iftiralarla ve onlara yapılan türlü eziyetlerle uğraşmanın, bu saldırılara karşı fikri bir mücadele yürütmenin, Peygamberimiz (sav)'le birlikte kılıçla savaşmak kadar zor bir iş olacağını da bildirmiştir. Hadisin bu bölümünden Hz. Mehdi (as) ve talebelerinin çok zor ve şedid şartlar altında İslam ahlakını yayacakları ve her türlü tehlikeye açık bir hayatları olacağı da anlaşılmaktadır.
HZ. MEHDİ (AS), HİÇBİR ŞEKİLDE YENİLGİYE UĞRATILAMAYACAK; HİÇ KİMSE HZ. MEHDİ (AS)'A ZARAR VEREMEYECEKTİR
Hz. Mehdi (as) Allah'ın izniyle tüm yeryüzüne İslam ahlakını hakim kılacak, büyük ve ihtişamlı bir ilmi mücadele yürütecek ve görülmemiş bir başarı elde edecektir. İnsanları din ahlakından uzaklaştıran ve inkarlarına vesile olan Darwinizm ve materyalizm gibi ideolojileri fikren yerle bir edecek, insanlar akın akın din ahlakını yaşamaya yönelecektir. Bu büyük mücadelesi sırasında, Deccaliyet Hz. Mehdi (as) aleyhinde sayısız tuzak kuracak, onu haksız yere hapse atacak, iftiralarla yıldırmaya çalışacak, hatta canına dahi kastedecektir. Ancak Hz. Mehdi (as) Allah'ın koruması altındadır ve Allah'ın izniyle hiçbir tuzak ona zarar veremeyecektir. Zahiren zorluk ve sıkıntı gibi görünen durumlar dahi, Hz. Mehdi (as)'nin daha da güçlenmesine, dünya çapında etkisinin daha da artmasına vesile olacaktır. HZ. MEHDİ (AS) ASLA YENİLGİYE UĞRATILAMAYACAK, ALLAH'IN İZNİYLE HEP GALİP GELECEKTİR. Hz. Mehdi (as)'ın yenilgiye uğramayacağını işari anlamda haber veren ayetlerden biri de şöyledir:

EĞER ALLAH SİZE YARDIM EDERSE, ARTIK SİZİ YENİLGİYE UĞRATACAK YOKTUR ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, O'ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler. (Al-i İmran Suresi, 160)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder