26 Haziran 2014 Perşembe

Peygamber Efendimiz (sav)'in haber verdiği ahir zaman teknolojileri
HZ. MEHDİ (AS) AHİR ZAMANIN TEKNOLOJİK İMKANLARI VESİLESİYLE BÜTÜN DÜNYAYI KURAN AHLAKI VE İMAN HAKİKATLERİ KONUSUNDA BİLGİLENDİRECEKTİR
Adalet ve eşitlik gibi, İmam Mehdi (as) bilgiyi bütün dünyaya yayacaktır. (Bihar-ül Envar, Cilt 36, Sayfa 253)
İmam-ı Zaman (Hz. Mehdi (as))'ın inayeti sayesinde bilgi insanların kalplerine girecektir. (Bihar-ül Envar, Cilt 53, Sayfa 86 al-Ikhtesaas'tan aktarılıyor; Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, s. 236)
Bu çağda (Hz. Mehdi (as)'ın döneminde) insanlara Mübarek Kuran ve onun gerçekleri öğretilecektir. (Bihar-ül Envar, Cilt 52, s. 339)
HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDE HEM DÜNYANIN YAPISI HEM EVREN HAKKINDA BİLGİLERE ULAŞILACAK
Hz. Mehdi (as) zamanında insanlar yerin 7 katına da göğün 7 katına da ulaşmış olacaklar. (Bihar-ül Envar cilt: 52, s. 321)
Hadiste Hz. Mehdi (as) döneminde ulaşılacak bilgilere ve teknolojik gelişmelere dikkat çekilmiştir. Son dönemde insanlar hem dünyanın derinliklerini hem de evrenin en uzak köşelerini araştıracak ve bilgi elde edebilecek teknolojiye sahip olmuşlardır. Yerkabuğunun katmanları ve mağmanın yapısına kadar dünyanın içeriği hakkındaki bilgiler artık bilinmektedir. Atmosfer katlarının gaz içeriklerinden, başka bir galaksideki yıldız sayısına kadar yüksek miktarda bilgiye de artık insanlar Allah'ın izniyle ulaşmıştır. Peygamberimiz (sav) döneminde bilinmeyen bu ahir zaman gerçeklerinin Hz. Mehdi (as) zamanında öğrenilmiş olacağı 1400 yıl önce Peygamberimiz (sav) tarafından bildirilmiştir.
HZ. MEHDİ (AS) DÜNYADAKİ OLAYLARLA İLGİLİ BİLGİ ELDE EDERKEN TEKNOLOJİDEN FAYDALANACAK
Hz. Mehdi (as) için kainat avucunun içi kadar açık olacak. (Bihar-ül Envar, cilt 52, s. 328)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın ahir zamandaki teknolojiden faydalanacağına işaret edilmektedir. Ahir zamanda evren hakkında çok geniş bilgi elde edilecektir. O zamana kadar bilinmeyen birçok şey ahir zamandaki gelişmelerle Allah'ın dilemesi ile öğrenilmiş olacaktır. Hz. Mehdi (as) da istediği herhangi bir bilgiye ulaşmak için veya dünyanın herhangi bir yerindeki biriyle iletişim kurmak için avuç içi bilgisayar teknolojisine başvuracaktır.

HZ. MEHDİ (AS)'IN TEBLİĞİ BİRÇOK ŞEHİRDEKİ İNSANLAR TARAFINDAN EŞ ZAMANLI OLARAK DİNLENEBİLECEKTİR
Aban bin Tağlib der ki: imam Cafer-i Sadık a.s.nin şöyle buyurduğunu duydum, ben Kaimi (Hz. Mehdi (as)'ı) görür gibiyim,... her memlekette olanlar onun kendileri ile birlikte memleketlerinde olduğunu görecek, o Resulullah (sav)'in bayrağını açacak,... (Zamanın İmamını Tanıyalım, İmam Mehdi, Ali İrfan, s. 94)
Hadis-i şerifte Hz. Mehdi (as)'ın başka şehirlerde ve ülkelerde yaşayan insanların bile sanki kendi şehirlerindeymiş, yanlarındaymış gibi onu göreceklerini yani dönemin teknolojisiyle canlı televizyon, radyo ve internet yayınları aracağılıyla kendisini dinleyeceklerini de bildirilmiştir. Hz. Mehdi (as) aynı Peygamberimiz (sav) gibi İslam ahlakını tüm dünyaya yayacak ve Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilmekte olan sancak-ı şerif de Peygamberimiz (sav)'den sonra ilk kez onun zamanında açılacaktır. (Bilindiği gibi Hz. Mehdi (as) Peygamberimiz (sav)'in sancak-ı şerifi ve diğer kutsal emanetlerinin bulunduğu İstanbul'da zuhur edecektir.)
HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA ELEKTRONİK HABERLEŞME
Semadan bir münadi çıkacak ve "Hak, ali-Muhammed'indir", yerden de bir münadi çıkacak ve O da "Hak, İsa'nın alindedir" (HAK HZ. İSA (AS)'IN SOYUNDADIR) şeklinde sesleneceklerdir. Abbas (ra) bu konuyla ilgili olarak "Yerden gelen ses şeytandan, semadan gelen ses ise Allah'tandır" buyurmuştur." (Beklenen Mehdi'nin Alametleri, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki-Heytemi, sf. 53)
Ahir zamanda, televizyon, radyo, internet gibi radyo dalgalarıyla yayılan her türlü ses ve görüntü, gökyüzünden elektronik dalgalar şeklidende yeryüzüne ulaşacak ve bu yolla insanlara "Hak, ali-Muhammed'indir" yani Hz. Mehdi (as) Peygamber Efendimiz (sav)'in soyundandır şeklinde bilgi yayılacak. Yeryüzündeki bütün insanlar bu ses ve görüntüyü duyup izleyecek.
Yeraltında faaliyet yapan ateist masonlar, ateist derin dünya devleti yani deccal komitesi tarafından yeraltından yayılan yanlış ve yanıltıcı bilgiler olacaktır. "Hak, İsa'nın alindedir" (HAK HZ. İSA (AS)'IN SOYUNDADIR) şeklinde bilgi yayacaklardır. Hz. İsa (as)'ın evlendiğini, çocuğu olduğunu, onun sülalesinin devam ettiğini ve zamanımızda onun soyundan kişilerin yaşadığını iddia edeceklerdir. Günümüzde Masonların ortaya çıkarttığı "kutsal kase" iddiası bu konuyu işlemektedir. Bu hususun ahir zamanda bu şekilde zuhur etmesi Resulullah (sav)'in ayrı bir mucizesidir.

KİŞİYE SESİNİN KONUŞMASI
Nefsim yed-i kudretinde olan (Allah)'a kasem ederim ki, yırtıcı hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, kişiye sesi ve pabucu konuşmadıkça ve ehlinin ne yaptığını ona bildirmedikçe kıyamet kopmaz. (İmam-ı Şa'rani, Ölüm, Kıyamet, Diriliş, sf. 471)
Günümüzde yaygın olarak kullanılan kaset ve CD çalarlarla kişinin sesi kaydedilip sonra dinlenebilmektedir. Rivayette geçen "kişiye sesi konuşması" ifadesiyle bu cihazlar kastediliyor olabilir. "Kişiye pabucu konuşmadıkça" ifadesiyle de istihbarat uzmanlarının ayakkabılarına yerleştirdikleri dinleme cihazları akla gelmektedir. Özellikle Soğuk Savaş döneminde Romanyalı istihbarat uzmanlarının geliştirdiği ayakkabı topuğuna yerleştirilen dinleme cihazları Batılı diplomatlar tarafından kullanılıyordu.
"Kişiye ehlinin ne yaptığını ona bildirmedikçe" ifadesi ise internet kameraları ve görüntülü telefonlarla uzak mesafelerde ailelerin, arkadaşların birbirleriyle iletişim kurup, birbirlerinin ne yaptığından haberdar olmalarına işaret etmektedir.
AYAKKABI TOPUĞUNA YERLEŞTİRİLEN SES ALICISI
Kişiye kamçısının ucu, ayakkabısının bağı konuşmadıkça, kişi zekatını kabul edecek kimseyi bulamayacak derecede bollanmadıkça, Arap topraklarında nehirler ve dereler akmadıkça kıyamet kopmaz. (Ahmed b. Hanbel, Müsned; Tirmizi, Fiten.19; Abd b. Humeyd, Müsned, II, 498)
Yukarıdaki rivayette bildirilen "ayakkabısının bağı konuşmadıkça" ifadesi ile ayakkabılara yerleştirilen dinleme sisteminde "ayakkabı bağı"nın da anten görevi görmesine işaret etmektedir.

"Kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça" ifadesi ise yine günümüz teknolojisine ait kamçı gibi çoğu zaman elde taşınan antenli telsiz ve cep telefonlarına işaret ediyor olabilir. Antenleri de kamçının ucu gibi olan antenli telsiz ve cep telefonlarıyla kişinin karşıdaki kişinin sesini duyması rivayette bildirilen "kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça" ifadesine birebir benzemektedir.
RESİM
HZ. MEHDİ (AS), İNTERNET, TELEVİZYON VE RADYO YOLUYLA DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA TANINACAKTIR
Ahir zamanda Hz. Mehdi (as)'ın namı ve şöhreti sürekli olarak yayılacaktır. Bunda internet, televizyon ve radyoların çok büyük etkisi olacaktır. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde Hz. Mehdi (as)'ın şanının, internette yayınlanan görüntü ve videolarla, televizyon filmleri ve radyolar yoluyla yayılacağı şöyle haber verilmiştir:
İmam (as) (Hz. Mehdi (as)) dünyanın doğu ve batısını (manen) fethedip İslam'ı (İslam ahlakını) dünyanın dört bir yanına egemen kılacaktır... ALLAH TEALA İNSANLARA ÖYLE BİR GÜÇ VERECEK Kİ, HERKES OLDUĞU YERDE ONUN (HZ. MEHDİ (AS)'IN) SÖZLERİNİ DUYACAK ve İmam (a.s) İslam'a hayat verecektir... (Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 279 ve c. 53, s.12 İkmal'ud- Din, c. 2, s. 367)
Şüphesiz ki KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) ZAMANINDA BİR MÜMİN DOĞUDA OLSA, BATIDA OLAN KARDEŞİ KENDİSİNİ GÖRÜR. Hakeza, BATIDA OLSA, DOĞUDA OLAN KARDEŞİNİ GÖRÜR. (Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 391)
Hadislerde ayrıca, yine internet, televizyon radyo gibi iletişim kanalları yoluyla her toplumun, Hz. Mehdi (as)'ın sesini ve görüntülerini, kendi konuştukları lisanda tercüme edilmiş olarak dünyanın her yanından dinleyebileceklerine de işaret edilmiştir:
İkdu'd-Durer'de der ki: BU SES BÜTÜN YERYÜZÜNE YAYILACAKTIR, HER KAVİM KENDİ DİLİNDEN DUYACAKTIR. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 51) (Muhammed B. Resul El Hüseyin El Berzenci, Kyamet Alametleri, s. 201)
Semadan, arz ehline samil olan BİR SES Kİ, HERKES BUNU KENDİ LİSANINDA İŞİTİR. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 37)
Semadan bir ses onu ismiyle çağıracak ve DOĞUDA, BATIDA HATTA UYKUDA OLAN BİLE BU SESİ DUYACAK ve uyanacaktır. (Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki (Heytemi), Beklenen Mehdinin Alametleri, El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 56)



HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA GÖRÜNTÜLÜ TELEFON VE BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ İLE BAĞLANTI KURULACAKTIR
İmam Sadık (as) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Kaim (Hz. Mehdi (as)) zamanında bir mümin doğuda olsa, batıda olan kardeşi kendisini görür. Hakeza, batıda olsa, doğuda olan kardeşi kendisini görür." (Bihar'ul-Envar, c. 52, s. 391)
Peygamberimiz (sav) bu hadiste Hz. Mehdi (as)'ın zuhur vakti olan hicri 1400'lerdeki gelişen yüksek teknolojiye dikkat çekmiştir. Öyle ki 21. Yüzyılda üretimi yapılan görüntülü cep telefonları ve bilgisayarlardaki kamera sistemleriyle dünyanın her yerindeki insanlarla istediğimiz an görüntülü bağlantı kurma ve konuşma imkanı doğmuştur. Bu gelişmeyle birlikte Hz. Mehdi (as)'ın zuhur vaktini işaret eden bir alamet daha gerçekleşmiştir.

GÜNÜMÜZDE İNTERNET ÜZERİNDEN UYDU GÖRÜNTÜLERİ İLE TÜM DÜNYA ŞEHİRLERİ DETAYLI OLARAK GÖRÜNTÜLENEBİLMEKTEDİR
İşler ehline (Hz. Mehdi (as)'a) emanet edildiğinde Yüce Allah onun için dünyanın en alçak bölümünü yükseltecek, en yüksek yerleri de alçaltacak. ÖYLE Kİ, TÜM DÜNYAYI AVUCUNUN İÇİNİ GÖRDÜĞÜ GİBİ GÖRECEK. İçinizden hanginizin avucunun içinde bir saç teli olsa onu göremez? (Bihar-ül Envar, 5.cilt, s. 328)
Hz. Mehdi (as) için kainat avcunun içi kadar açık olacak.(Bihar-ül Envar, cilt 52, s. 328)




İnternet teknolojisinin gelişmesiyle, tüm dünyanın uydu görüntülerine kolaylıkla ulaşılabilmekte,
ülkeler, şehirler sokaklarına kadar detaylı olarak internet üzerinden izlenebilmektedir.
Hz. Mehdi (as) döneminde uydu görüntüleme, televizyon ve internet sistemleri Hz. Mehdi (as)'a hizmet edecektir. Günümüzde internet üzerinden uydu görüntüleri ile tüm dünya şehirleri detaylı olarak görüntülenebilmektedir. Hadiste Hz. Mehdi (as) ve talebelerinin, ahir zamandaki internet teknolojisinden faydalanacakları anlaşılmaktadır.
İmam Caferi Sadık aleyhisselam'ın oğlu Muhammed'in nakline göre İmam aleyhisselam şöyle buyurdu: "HZ. MEHDİ (AS) KIYAM ETTİĞİNDE her memlekete bir sefir gönderecek ve her bir sefire şöyle buyuracak. "SENİN AHDİN ELİNDEDİR. Anlamadığın bir durumla karşılaşır ve hüküm vermekte zorlanırsan ELİNE BAK VE ELİNDE YAZANI UYGULA."... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 381)
Hz. Mehdi (as) döneminde yönetici konumunda olan kişiler haberleşmeyi ve bilmedikleri konuları araştırıp öğrenmeyi ellerindeki avuç içi bilgisayarlar ve bilgisayarlı cep telefonlarıyla internet üzerinden gerçekleştireceklerdir.
HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDE, GELİŞEN TEKNOLOJİ VE İNTERNETİN YAYGINLAŞMASI İLE BİLGİ KOLAY ULAŞILIR HALE GELECEKTİR
Hz. Mehdi (as) çağında bilgi öyle yaygın olacaktır ki, evindeki bir kadın bile Allah'ın Kitabına ve Peygamberin sünnetine göre hükmedecektir. (Bihar ül-Envar, c. 52, s. 352)
Hz. Mehdi (as) döneminde, gelişen teknoloji ve internetin yaygınlaşması ile, bilgi çok kolay ulaşılır hale gelecektir. Ev hanımları da evlerinde her türlü bilgiyi elde edebilme imkanı bulacak ve bu vesileyle Kuran ahlakını ve Peygamber Efendimiz (sav)'in sünnetini çok titiz bir şekilde uygulayabileceklerdir.
HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDE YÖNETİCİ KONUMUNDA OLAN KİŞİLER HABERLEŞMEYİ VE BİLMEDİKLERİ KONULARI ARAŞTIRIP ÖĞRENMEYİ ELLERİNDEKİ AVUÇ İÇİ BİLGİSAYARLAR VE BİLGİSAYARLI TELEFONLARLA GERÇEKLEŞTİRECEKLERDİR
İmam Caferi Sadık aleyhisselam'ın oğlu Muhammed'in nakline göre İmam aleyhisselam şöyle buyurdu: "KAİM ALEYHİSSELAM (HZ. MEHDİ (AS)) KIYAM ETTİĞİNDE her memlekete bir sefir gönderecek ve her bir sefire şöyle buyuracak. "SENİN AHDİN ELİNDEDİR. Anlamadığın bir durumla karşılaşır ve hüküm vermekte zorlanırsan ELİNE BAK VE ELİNDE YAZANI UYGULA."... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 381)
Hadiste Hz Mehdi (as) döneminde yönetici konumunda olan kişilerin haberleşmek, bilgi almak ya da bilmedikleri konuları araştırıp öğrenmek amacıyla avuç içi bilgisayarlardan ve bilgisayarlı telefonlardan yararlanacaklarına dikkat çekilmiştir. Bu kutlu dönemde teknolojinin en üst düzeye ulaşacağı, insanların kendilerine gelen haberleri ve bilmeyip de öğrenmek istedikleri konuları ellerindeki avuç içi bilgisayarların ya da bilgisayarlı telefonların tuşlarına basarak bu teknolojik aletlerin ekranlarından görüp anlayacakları hadisten anlaşılmaktadır.

HADİSLERDE BELİRTİLEN, ''GÖKTEN BİR ELİN UZANIP, 'ŞU HZ. MEHDİ (AS)'DİR, ONA UYUN' DEMESİ'', TV VE İNTERNETTE GÖRÜNECEK OLAN HZ. MEHDİ (AS)'IN ELİNE İŞARET ETMEKTEDİR
Keza (N. b. Hammad) Zühri'den tahric etti. Buyurdu: ... SEMADAN ŞÖYLE BİR SES İŞİTİLİR: "ALLAH'IN EVLİYASI FALANIN ASHABIDIR" (Yani Mehdi (as)'ı kast ediyor) Esma binti Umeys dedi ki: O GÜNÜN ALAMETİ SEMADAN UZATILMIŞ VE İNSANLARIN KENDİSİNE BAKIP DURDUĞU BİR EL'DİR. (Celalettin Suyutinin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, s. 69)
... İŞTE O ZAMAN SEMADAN KENDİNİ BELLİ EDEN BİR EL GÖRÜNÜR... (Celalettin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, s. 51)


SEMADAN ZUHUR EDEN BİR EL ve "emiriniz Mehdi'dir" şeklindeki bir nida duyuluncaya kadar tefrika ve ihtilaflar devam edecektir. O GÜNÜN ALAMETİ: SEMADAN BİR EL UZANACAK ve insanlar ona bakacak ve göreceklerdir. (Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki (Heytemi), Beklenen Mehdinin Alametleri, El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)
(Hz. Musa) (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi). (Araf Suresi, 198)
Peygamberimiz (sav) hadislerinde, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışından önce insanlara Hz. Mehdi (as)'ı tanıtacak alametlerden birinin de, 'gökyüzünden uzanacak olan bir el' olacağını haber vermiştir. Yine hadislere göre, 'insanlar bu eli görecek, ona bakacaklardır'. Hadislerde gökyüzünden uzanan bu el ile birlikte insanlara, "Allah'ın evliyası, falanın ashabı olan Hz. Mehdi (as) budur" diye seslenilecektir. İşte insanlara seslenen bu ses Hz. Mehdi (as)'ın sesi olacaktır." Hz. Mehdi (as), Hz. Mehdi (as) olduğunu iddia etmeyecek ama Hz. Mehdi (as)'ı en iyi bilen kişi olarak, televizyon ve internet yoluyla insanlara Hz. Mehdi (as)'ı anlatacaktır.
Yine hadislerdeki bu işaretlere göre, Hz. Mehdi (as) televizyon ve internet yoluyla insanların gözleri önünde olacak, insanlar bu yolla sürekli olarak Hz. Mehdi (as)'ın elini göreceklerdir. Yine işaretlerden, Kuran'da haber verilen Hz. Musa'nın eli gibi, Hz. Mehdi (as)'ın da, çok güzel ve dikkat çekici bir ele sahip olacağı; ve elinin sürekli olarak önplanda olup insanlar tarafından görüleceği anlaşılmaktadır.
Bir başka hadiste de "Hz. Mehdi (as)'ın konuşurken elini de kullanacağı; konuşurken konuşmalarına vurgu yapmak istediğinde elini hareket ettireceği ve insanların da onun bu hareketlerini görecekleri" haber verilmiştir:
Hz. Mehdi (as)'ın dilinde ağırlık vardır. Yavaş ve ağır konuştuğu zaman SAĞ ELİNİ SOL DİZİNE VURUR. (İmam Suyuti, Kıyamet Alametleri, Ölüm ve Diriliş, s.174)
İşte tüm bu hadislerle işaret edilen "bu elin insanlar tarafından görünmesi", Hz. Mehdi (as)'ı insanlara tanıtan bir başka önemli alamet olacaktır.
HZ. MEHDİ (AS) İNSANLARA KENDİ EVİNDEN TEBLİĞ YAPACAKTIR
İmam Bakır (as) şöyle buyurmuştur: "Kaimimiz (Hz. Mehdi (as)) kıyam edince … ONLARLA KONUŞMAK İSTEDİĞİNDE DUYARLAR VE KENDİ MEKANINDA OLDUĞU HALDE ONU GÖRÜRLER." (Yevm'ul-Halas, s. 269)
Hz. Mehdi (as) ahir zamanda zuhur ettiğinde insanlara Allah'ın varlığını, birliğini anlatacak, Kuran ahlakını ve Peygamberimiz (sav)'in sünnet-i seniyyesini yeniden canlandıracaktır. Peygamberimiz (sav) hadis-i şerifinde Hz. Mehdi (as)'ın tebliğini, bizzat kendi evinden yapacağı bir yayın aracılığıyla tüm insanlara duyuracağı anlaşılmaktadır.
HZ. MEHDİ (AS) CANLI İNTERNET, TELEVİZYON VE RADYO VE TELEFON BAĞLANTILARI İLE İNSANLARLA KONUŞUR
Hz. Mehdi (as)'ın döneminde insanlar yattıkları yerden, oturdukları koltuktan hatta yüksekçe bir yerde olsalar bile Hz. Mehdi (as)'ın sesini işitebilecekleri bir teknolojiye sahip olacaklardır. Bilindiği gibi günümüzde televizyon, telefon, radyo ve bilgisayar sistemleri hem sesli hem görüntülü canlı yayınları dünyanın dört bir yanındaki kişilere anında ulaştırabilmektedir.

İmam Sadık (as) şöyle buyurmuştur: … ONLAR YERYÜZÜNÜN DOĞU VEYA BATISINDA MİHRAP VEYA YATAKLARINDA OLDUĞU HALDE İMAM HZ. MEHDİ (AS)'IN SESİNİ İŞİTİRLER. BU BİR TEK SES ONLARIN HEPSİNİN KULAĞINA GİDER VE HEPSİ ONA DOĞRU HAREKET EDERLER. Çok geçmeden göz açıp kapatıncaya kadar hepsi huzuruna varırlar…" (Bihar'ul-Envar, c. 53, s. 7)
TÜM DÜNYA HZ. MEHDİ (AS)'I TELEVİZYON VE INTERNETTEN İZLEYECEKTİR
HZ. MEHDİ (AS) ZUHUR ETTİĞİNDE Allah iman edenlerin üzerinde öyle görme ve işitme güçleri tecelli ettirir ki, ARADA BİR POSTACI OLMADAN HZ. MEHDİ (AS) BULUNDUĞU YERDEN TÜM DÜNYAYA SESLENİR, ONLAR DA ONU DUYAR HATTA GÖRÜRLER. (Muntakab el Ezhar, s. 483)
Hadiste Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıktığı dönemde iletişimin kolaylaşmasıyla, anında görüntü ile sesin iletildiği televizyonlara ve internete dikkat çekilmiştir. Hz. Mehdi (as)'ın dünya çapında tebliğ yapacağı; konuşmalarının ve görüntülerinin herkese kolayca ulaşabileceği anlatılmaktadır.

HZ. MEHDİ (AS) DEVRİNDE ARABA
Hz. Mehdi (as) mutedil ahlaklı, iyi yaratılışlıdır... ONUN ATI, KARANLIKLARDA ON DÖRTLÜK AY GİBİ PARLAR. O, en hayırlı topluluğun önünde gider. Onlar Allah'ın dinine sarılmış; onunla Allah'a yaklaşmaya çalışırlar... (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 171)
Hadiste Hz. Mehdi (as) devrinde teknik araçlardan birinin de 'araba' olacağına ve bu arabaların farlarına, iç ışıklandırmalarına dikkat çekilmiştir. Hadiste verilen bilgiden, Hz. Mehdi (as)'ın arabasının farlarının da parlayacağı anlaşılmaktadır.

HZ. MEHDİ (AS) DÖNEMİNDE SÜRATLİ ULAŞIM ARAÇLARI OLACAKTIR
Aban bin Tağlib der ki: İmam Cafer-i Sadık (as)'ın şöyle buyurduğunu duydum, ben Kaimi (Hz. Mehdi (as)'ı) görür gibiyim,... iki gözünün arası parlayan siyah beyaz bir ata binecek, ... (Zamanın İmamını Tanıyalım, İmam Mehdi, Ali İrfan, sf. 94)
Bu hadis-i şerifte Hz. Mehdi (as)'ın yaşadığı dönemde gününümüzdeki hızlı ulaşım araçlarına dikkat çekilmiştir. Bu araçların çok süratli, bir yerden başka bir yere çok hızlı ulaşım sağlayan araçlar olduğuna Peygamberimiz (sav) dikkat çekmiştir.

DECCALİYET HADİSLERİNDEKİ AHİR ZAMAN TEKNOLOJİSİNE İŞARETLER
İbnil Münadi Ali (kv)'den rivayet edilmiştir:"Bulutları sağ eliyle tutacak, güneşi battığı yere kadar kavrayacak, denizde yürüyecek, fakat su topuğuna kadar gelecek... Önünde duman, arkasında yeşil dağ bulunacak... Öyle bir nara atacak ki yer ile gök arasındakilerin hepsi duyacak..." (Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 219)
Bulutları sağ eliyle tutacak...
Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen bu hadiste, "deccalin bulutları sağ eliyle tutmasına" işaret edilmiştir. Günümüzde gökyüzünün üst tabakalarına kadar yükselebilen uçaklar, bu hadise işaret ediyor olabilir. Uçaklar, bulutların seviyesine çıkmakta ve gökyüzündeki bulutlar insan için ulaşılabilir olmaktadır. Bu teknoloji, hadiste belirtilen "bulutları sağ eliyle tutacak" sözleri ile mutabık görünmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)

Güneş'i battığı yere kadar kavrayacak...
Aynı hadiste belirtilen "Güneş'i battığı yere kadar kavrayacak" izahı da, günümüz teknolojisi ile mutabık anlamlar taşımaktadır. Günümüzde teleskop ve uydu gibi teknolojik cihazlarla dünyanın her yanındaki günbatımı izlenebilmekte, tüm detayları ile incelenebilmektedir. Uydu sistemleri, tüm ülkeleri görüntüleyebilmekte ve bu görüntüler internet üzerinden yine tüm dünya tarafından izlenebilmektedir. Hadiste geçen "deccalin Güneş'i battığı yere kadar kavrayacağı" ifadesi, söz konusu uydu sistemin kullanımına işaret ediyor olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.)

Denizde yürüyecek, fakat su topuğuna kadar gelecek...
Peygamberimiz (sav), "deccalin denizde yürüyeceği, fakat suyun topuğuna kadar geleceğini" de belirtmiştir. Bu tanım günümüzde yapılan sörf, su kayağı, uçurtma sörfü, çıplak ayakla su kayağı gibi çeşitli su spor dalları ile mutabık anlam taşımaktadır. Söz konusu sporları yapan kişi, denizin yüzeyinde hareket etmekte, su ile yalnızca ayakları muhatap olmaktadır. Suyun yalnızca ayakların topuğuna ulaşacağı şekilde deniz üzerinde yürünmesi tanımlaması, bahsi geçen su sporları ile mutabık görünmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)


Önünde duman, arkasında yeşil dağ bulunacak...
Hadiste belirtilen, "önünde duman, arkasında yeşil dağ bulunacak" izahı da günümüzde havada uçakların oluşturduğu manzara ile uyum içindedir. Uçak gökyüzünde uçarken, resimde de görüldüğü gibi, önünde bulutlardan oluşan bir duman bulutu varken, ardında yeşilliklerle dolu bir dağ manzarası bırakır.

Öyle bir nara atacak ki yer ile gök arasındakilerin hepsi duyacak...
Hadiste deccal için, "öyle bir nara atacak ki yer ile gök arasındakilerin hepsi duyacak" ifadesi de kullanılmıştır. Günümüzde radyo, televizyon ve internet gibi teknolojik gelişmeler, çeşitli uydu sistemleri ve radyo dalgaları vesilesiyle dünyanın dört bir yanında yayın yapabilmekte, tek bir yayını dünyanın her ülkesinden herkes aynı anda duyabilmektedir. Bu teknolojik sistem, tek bir yayının veya tek bir sesin, hadiste belirtilen şekilde gökte ve yerde herkesin duyması konusu ile mutabık görünmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)

Yere emredip ekin bitirecek...
Hadiste ayrıca, "deccalin yere emredip ekin bitireceği" belirtilmektedir. Günümüzde birbirinden farklı tarım makineleri ve çeşitli boylarda traktörler vesilesiyle toprağa ekin kolaylıkla ekilebilmekte ve yine benzer makinelerin sulama ve gübreleme teknolojileri sayesinde kısa bir süre içinde hasat alınabilmektedir. Yerin söz konusu tarım makineleri ile kolaylıkla ekilebilir ve verim alınabilir konumda olması, hadisin işaretiyle uyum göstermektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)

(Deccal) Bir nehre gelecek, akmasını emredecek, akacak, sonra yukarıya dönüp akmasını emredecek, akacak, kurumasını emredecek; kuruyacak..." (Hammadoğlu Nuaym) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)
Rivayette deccal zamanında barajların kurulmasına işaret edilmektedir. Zira kapakları kapatıldığında barajlar hemen kurumakta, açıldığında tekrar akması sağlanmaktadır (Doğrusunu Allah bilir).

TREN TAŞIMACILIĞINA İŞARET
(Deccal) Herkesi aldatmak için evvela iki dağı yanına alıp yürüyecek; dağların birinde bol ağaç ve meyve mevcuttur, diğerindeyse duman ve ateş vardır;" (Hakim, ile İbni Asakir İbni Ömer) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)
Bu rivayette de ahir zamanda trenlerin ve tren vagonlarının konumu anlatılmaktadır. Tren vagonları ağaçtan yapılmakta ve meyve taşımacılığında kullanılmaktadır. Rivayette belirtildiği gibi, şimendiferlerde de "duman ve ateş" vardır. Deccalin "iki dağı yanına alıp yürümesi", bir yandan şimendiferi bir yandan da bol meyve yüklü bu vagonları kumanda edip kullanmasına işaret etmektedir.
Mazotla veya kömürle çalışan trenlerin motor kısımlarında ateş, baca kısımlarında da duman oluşmaktadır. Rivayetteki "iki dağ" ifadesi, şimendifer ve vagonlardan oluşan iki büyük kitleye işaret etmektedir. "Yanına alıp yürüme" ifadesi ise, treni yöneten kişinin de vagonlarla birlikte, aynı anda gitmesine işaret etmektedir (Doğrusunu Allah bilir).

NARKOZ KULLANIMINA İŞARET
(Deccalin) yanında cennet ve cehennem bulunacak... Adamları da olacak bunların bir kısmını öldürüp sonra diriltecek... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)
Ahir zamanda narkoz kullanılarak insanların kalpleri çıkarılıp tekrar takılmaktadır. İnsanlar bu şekilde, bir anlamda ölü hükmüne getirilip sonra da tekrar diriltilmektedirler. Aynı şekilde, kalbi duran kişiler de elektroşok ile tekrar canlandırılabilmektedir. Riyavette de bu duruma işaret edilmektedir (Doğrusunu Allah bilir).
TOPLU YEMEK SİSTEMLERİNE İŞARET
(Deccal'in) Etten dağı, sudan nehri bulunacak... (Nuaym Huzeyfe'den) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 213)
"Beraberinde ekmek ve et dağları, su nehirleri olacak" (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 214)
"Beraberinde çorbadan bir dağ, soğumayan sıcak et, akan bir nehir... işte yemek işte içecekleri diyecek..." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 215)
Rivayette 20. yüzyılda insanları zulüm altında yaşatan komünist rejimlerde halka yiyeceklerin kitlevi olarak sunulmasına dikkat çekilmiştir. Bilindiği gibi bu sistemlerde 10 – 20 bin kişilik fabrikalarda kitleler halinde çalıştırılan insanların bulunduğu yerlere rivayette benzetildiği gibi nehir gibi yüklü miktarlarda içecekler ve dağ gibi yiyecekler getiriliyordu.
HIZLI ULAŞIM TEKNOLOJİSİNE İŞARET
"(Deccal) Bütün yeryüzünü 40 günde dolaşacaktır." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 216)
Rivayette ahir zamanda bir yerden bir yere ulaşmada elde edilecek olan sürate işaret edilmektedir.
TELEVİZYON VE RADYO YAYINLARINA İŞARET
"(Deccalin) Şark ve garp ehlinin rahatlıkla duyabileceği tizde üç sayhası (narası) vardır. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 216)
Rivayette ahir zamanda doğuda ve batıda tüm insanların rahatlıkla duyabilecekleri şekilde radyo ve televizyon yayınları yapılacağına işaret edilmiştir (Doğrusunu Allah bilir).

GÜNEŞ ENERJİSİNİN KULLANIMINA İŞARET
"(Deccal) ... anında Güneş'in altında kızartabilecektir." (Hakim, ile İbni Asakir İbni Ömer) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 216)
Ahir zamanda güneş enerjisinden yararlanılacağına işaret etmektedir (Doğrusunu Allah bilir).
DARWİNİSTLERİN REKONSTRÜKSİYONLARI KULLANMASI
"(Deccal) cahillere gelip istersen ölü babanı, anneni dirilteyim diyecek, o da evet göster, deyince yanındaki şeytan, babasının şekline girecek ve "Oğlum ben senin babanım! Bu adama uy!" diyecek... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 217)
Deccal, insanlara "ölü babanı dirilteyim" diyecek, onlar "evet göster" dediklerinde de, maymun iskeletleri, rekonstrüksiyon ile yapılmış sahte maymunsu insan resimleri ve sahte ara fosiller göstererek onlara "ben senin babanım" diyecektir. Onlar da bu şeytani kandırmacaya uyacaklardır. Deccali düşünce, insanlara babalarını maymun gibi gösterecek, onlar da deccalin bu oyununa aldanacaklardır.

AHİR ZAMANDA ATEİZMİN YAYGINLAŞMASI
"(Deccal) O, "Ben alamlerin Rabbiyim" dediği zaman (Allah'ı tenzih ederiz)... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218)
Deccal, "Ben alemlerin Rabbiyim" (Allah'ı tenzih ederiz) diyerek insanları aldatmış; maddeyi, dolayısıyla bütün atomları insanlara sözde ilah olarak göstermiştir (Allah'ı tenzih ederiz). Ancak deccalin bu oyunu, Hz. Mehdi (as)'ın insanlara gerçeği getirmesi; Darwinizm'in sahteliğini ve herşeyi Allah'ın yarattığını tüm dünyaya göstermesiyle bozulacak şekilde yaratılmıştır.
AHİR ZAMANDA DARWİNİZM'İN YAYGINLAŞMASI
"(Deccal) O da "Haydi dağılın insanlara onların Rabbi olduğumu söyleyin; işte cennet ve cehennemin bulunduğunu anlatın" diyecek. (Allah'ı tenzih ederiz)
Bunun üzerine onlar kişinin babası, annesi ve kardeşi kılığına girip dağılacaklar, bir adamın evine gelip "sen bizi tanıyabildin mi" diyecekler. "Evet şu babam, şu da annem, bu da kardeşim" diye cevap verecek...

... "Yalan söylüyorsunuz! Siz şeytanlarsınız, O da yalancının tekidir! Bize Resulullah (sav) sizden bahsettiği haberi varit olmuştur. Onun yalancı olduğunu, yanındaki yardımcılarının da şeytanlar olduğunu İsa (as) gelip onu tepeleyeceğini Allah Resulü (sav) bize haber vermiştir..." bunun üzerine elleri boş dönecekler deccalin yanına... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218)
Rivayete göre şeytanın emrinde olan kişiler, kişinin kendisinin de, atalarının da, "sözde maymun olduğu" yalanını söyleyerek insanları aldatacaklardır. "Ben de maymunum, sen de maymunsun, ablan da maymun" diyeceklerdir. Ancak Hz. Mehdi (as)''ın öncüsü olan iman edenler, deccalin bu oyununu bozacak ve herşeyi Allah'ın yoktan varettiğini tüm insanlara anlatacaklardır. Rivayetteki, "yalan söylüyorsunuz, siz şeytanlarsınız, o da yalancının tekidir" ifadesiyle Hz. Mehdi (as)'ın deccalin bu tuzağını kesin bir şekilde bozacağı haber verilmiştir.


Pek çok medya kuruluşu evrim aldatmacasının propagandasına aracı olmaktadır.
Çeşitli gazete ve dergilerde evrim teorisi sanki bilimsel bir teoriymiş gibi
lanse edilmekte, bilimin evrimi çürüttüğü gerçeği halktan gizlenmeye çalışılmaktadır.
AHİR ZAMANDA MATERYALİZMİN YAYGINLAŞMASI
"(Deccal) O da "Haydi dağılın insanlara onların Rabbi olduğumu söyleyin; işte cennet ve cehennemin bulunduğunu anlatın" diyecek...
O sizin Rabbinizdir, aranızda hüküm vermek için gelmiş, cenneti ve cehennemi de vardır... (Allah'ı tenzih ederiz) (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 218)
Deccal, cennet ve cehennemin bu dünyada olduğunu iddia ederek Allah'ı inkar edecek ve insanları da inkara çağıracaktır. Rivayet, deccaliyetin etkisi altındaki materyalist bilim adamlarının bütün dünyaya yayılıp dinsizliğin, dolayısıyla deccaliyet ve Darwinizm'in propagandasını yapmalarına ve insanları inkara çağırmalarına işaret etmektedir.
EKONOMİK KRİZE İŞARET
Deccalin zuhurundan üç yıl önce, son derece buhranlı günler olacak, açlık hüküm sürecektir. Birinci yılda Allah göğe yağmuru hapsetmesini emredecek... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 220)
Rivayette haber verilen, ahir zamanda yaşanacak olan bu durum gerçekleşmiştir. Dünya çapında insanlar ekonomik açıdan büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Dünyanın pek çok yerinde savaşlar, çatışmalar, terör ve şiddet eylemleri sürmekte; pek çok insan zorluk, sıkıntı ve açlık gibi zor şartlar içerisinde yaşamaktadır.
Yine rivayette belirtilen kuraklık da dünya çapında etkisini göstermiştir.

TIP TEKNOLOJİSİNE İŞARET
"(Deccal) Bir adama musallat olup öldürecek onu ikiye ayıracak... Sonra aralarından geçip "İşte gördünüz, şimdi ben onu dirilteceğim..." diyecek. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 220)
Rivayette ahir zamanda teknolojinin ve tıbbın gelişimine işaret edilmektedir. Deccal devrinde insan vücudunun iki parçaya ayrılıp, daha sonra bu parçaların tekrar biraraya getirilmesinin mümkün olacağı anlatılmaktadır. Nitekim günümüzde ameliyat sırasında insanların kalp, karaciğer gibi iç organları vücutlarından çıkarılmakta, daha sonra tekrar yerleştirilerek insanlar yeniden canlandırılabilmektedirler.
YAĞMUR BOMBASI
Müslim'in Nüvvas b. Sem'an'dan nakl ettiği bir hadiste şöyle varit olmuştur:
"Göğe emredip yağmur yağdıracak..." (Kıyamet alametleri baskı 10 sf. 219)
Hadiste ahir zamanda istenildiği zaman yağmur yağdırılabilecek yöntemler geliştirileceği bildirilmiştir. Nitekim günümüzde bu yöntemler kullanılmaktadır. Yağmur bombası veya bulut tohumlama olarak bilinen bu yöntem şöyle uygulanmaktadır:
"Yağmur bombası, çok soğuk bulutlara, buz kristalleri saçarak yağmur ve kar şeklinde yağışın sağlanmasıdır. Çok soğuk bulutlar sıkça görülür. Bunlar 0°C'nin altında veya hatta -40°C'nin altında bulunan çok küçük su damlacıklarından ibarettir. Böyle bir buluta buz kristallerinin atılması şartları değiştirir. Kristaller suya göre daha düşük buhar basıncına sahip olduğu için, su damlacıklarının buharlaşmasına sebep olurlar. Daha sonra bu nem, buz kristallerinin üzerinde yoğunlaşır. Böylece, buz kristallerinin büyüklüğü aşağı düşerken sürekli artar. Bu şekildeki bulut tohumlaması, yüksek seviyelerde buz kristallerinin oluşması ile tabii olarak meydana gelir. Buz kristallerinin buluta düşmesi veya atmosferdeki buzlaşmış tozların bulunması olayı tamamlar. Sun'i bulut tohumlaması havadan veya yerden yapılabilir. Bir uçak kullanılarak, bulutların içine katı karbondioksit (kuru buz) tanecikleri saçılır. Sıcaklıkları çok düşük olduğu için bu taneciklerde çok miktarda buz kristalleri vardır."

Bu yöntemin günümüzde sık kullanıldığı yerlerden biri Kanada'dır. Konuyla ilgili National Geographic dergisinin internet sitesinde şu bilgiler verilmiştir:
"Kansas'ta (ABD) kimi zaman toplanan bulutlar yağmur beklentisi yaratır, ama bir türlü boşalmaz; bunun yerine hasada zarar veren doluya çevirdiği zamanlar da olur. Batı Kansas Hava Durumu Modifikasyon Programı bulutları yola getirmek için uçaklar gönderir. Kanatlara takılı brülörlerin saldığı gümüş iyodür dumanı, yükselen havayı, belirli fırtına bulutlarını sıfır derece altındaki iç bölüme doğru yöneltir. O yükseklikte gümüş iyodür parçacıkları, bulut suyunun etrafında donabileceği birer çekirdek işlevini görür. Yeterli ağırlığa ulaşan buz taneleri düşmeye başlar ve iniş sırasında eriyerek yağmura dönüşür. Kuramsal olarak bakıldığında, bu strateji sadece yağış miktarını artırmakla kalmaz, nemin bulutlar içinde yukarıya sürüklenerek dolu haline gelmesini de önler…
Yağmur bombası son 60 yıl içinde geliştirilmiş bir teknolojidir. Günümüzde içlerinde ABD, İsrail, Kanada, Rusya, Tayland, Fas, Avustralya'nın da olduğu yaklaşık 24 ülke bu yöntemi daha fazla yağış sağlamak için kullanmaktadır.
SÜT ÜRETİMİNDE ARTIŞ
Peygamber Efendimiz (sav)'in ahir zamana yönelik hadislerinde anlatılan olaylardan biri de süt üretimindeki artıştır. Yaşadığımız bu dönemde hayvancılık alanındaki kaydedilen gelişmeler, hadislerde işaret edilen bu verim artışına sebep olmuştur. (Doğrusunu Allah bilir)
Bu hadis İbnil-Münadi Ali (kv)'den rivayet etmiştir. Müslim'in Nüvvas b. Sem'an'dan nakl ettiği bir hadiste şöyle varit olmuştur:
"Bir kısım insanlara gelip davet edecek, onlar ona inanacaklar... Göğe emredip yağmur yağdıracak... Yere emredip ekin bitirecek... Hayvanlarını da bollatacak... Memelerini de sütle dolduracak." (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri 10. baskı, s. 219)
Günümüzde, kısa bir süre önce kullanılmaya başlanan hayvan popülasyonuna suni tohumlama uygulanması, embriyo transferi ve yüksek verimli hayvanlar ile hayvan kalitesinin artırılması, Hollanda ve Belçika başta olmak üzere tüm ülkelerde süt üretiminde büyük bir artışa sebep olmuştur. Örneğin Hollanda da bir inekten alınan günlük süt miktarı ortalama 35 lt'ye çıkmıştır. Hatta günlük 53 lt süt veren ineklerin de olduğu bilinmektedir.

DEFİNE DEDEKTÖRÜ
Ahir zamanın özelliklerini anlatan bir hadis-i şerifte de, deccalin bir binanın yanından geçerken bu binanın altında saklı olan defineyi haber verdiği anlatılmaktadır:
(Deccal) Yıkılmaya yüz tutmuş bir harabenin yanından geçerken "Haydi altında saklı olan defineni çıkar!" diye emir verecek, anında define meydana çıkacak..." (Müslim, Nuvvas'dan nakl edilmiştir) (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, sf 219)
Bilindiği gibi, günümüzde yer altındaki metalleri tespit eden, değerli ve değerli olmayan metalleri ve metal alaşımlarını birbirinden ayıran dedektörler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu dedektörler sayesinde, bir binanın, göçüğün ya da toprağın altında gömülü metal olup olmadığı hemen anlaşılmaktadır. Gömülü olan altın, gümüş, bakır, bronz gibi metallerin yerlerinin kolaylıkla tespit edilmesini sağlayan bu dedektörler mühendislikte, inşaatta, askeriyede sıkça kullanıldığı gibi, bazı kimseler tarafından da define dedektörü olarak kullanılmaktadır.
Yukarıdaki hadiste de, define dedektörü gibi bir aletin kullanılmasına işaret ediliyor olabilir. Bu yolla, yıkılmak üzere olan binanın altında hazine olduğu tespit edilmiş ve bu hazine yeryüzüne çıkarılmış olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.)

TROL AVCILIĞI
Onun (deccalin) akıllara hayret veren işlerinden biri de şudur: Günde üç defa denize dalacak; ellerinin biri uzundur. Uzun olan eliyle denizin dibine dayanacak, diğer eliyle denizin dibine dayanacak diğer elleriyle derinliklerdeki balıklardan istediğini tutup çıkaracak... (Ebu Nuaym Hüzeyfe (r.a)'dan nakil edilmiştir). (Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 216)
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde ahir zamanda deccalin "denizin dibine uzanarak, derinlerdeki balıkların tutup çıkaracağı"na işaret edilmiştir. Günümüzde su ürünleri avcılığında kullanılan "trol ağları", hadisin işaretiyle tam olarak mutabık görünmektedir (Doğrusunu Allah bilir). Trol ağları ile avcılık, pek çok türün aynı anda avlanıldığı bir avcılık dalı olduğundan "multi avcılık" da denilmektedir. Bir sürütme ağı olan trol, dip ve orta su balıkçılığında kullanılmaktadır. Çelik halatlarla denizin dibini tarayan bu ağlar, önüne çıkan tüm balıkları içine almaktadır.

Trol ağı, külah biçiminde büyük bir torbaya benzer ve ağzı yaklaşık 30 metre genişliğindedir. Ağ atılırken ağzı açık tutmak için her iki yanına tahta levhalar yerleştirilir. "Kapı" denen bu tahta levhalar da çelik kablolarla trol teknesine bağlanır. Deniz dibinin engebeli olmadığı yerlerde dip balıklarını avlamak için genellikle dip trolü kullanılır. Trol teknesinden denize bırakılan trol ağı, tekneyle sürüklenir ve ağ deniz dibini tarayarak yolunun üzerindeki balıkları toplar. Ağı sürükleme işi 1,5-3 saat kadar sürer. Sonra ağ bir vinç yardımıyla çekilir ve içindeki balıklar tekneye boşaltılır. Balıklar temizlenip yıkandıktan sonra, teknenin ambarında buzların arasına gömülerek saklanır. Bazı büyük ve gelişmiş trol teknelerinde balıklar temizlendikten sonra soğutma aygıtlarında dondurulur. Bu tür tekneler denizde daha uzun süre kalıp avlanmaya devam edebilir.
GÜNEŞ OCAKLARININ KEŞFİ
Havada uçan kuşu tutacak anında Güneş'in altında kızartabilecektir. (Kıyamet Alametleri, 8. baskı, mütercim: Naim Erdoğan, Pamuk Yayıncılık, s. 216.)
Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen yukarıdaki hadislerde, deccalin dönemi yani ahir zaman ile ilgili "avlanan canlının bulunduğu yerde hemen pişirilip yenebilmesi"ne dikkat çekilmektedir. Tariflerdeki bir diğer yön de; bu eylemin "Güneşli bir ortam"da gerçekleşmesidir. Hadislerdeki bu açıklamalar, günümüz teknolojisi ile kullanılan "güneş ocakları"na dikkat çekiyor olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Günümüzde LPG, doğalgaz, elektrik, odun ve kömürün yerine alternatif olarak üretilen "güneş ocakları" sayesinde, Güneş'in altında et gibi yiyeceklerin dahi hemen pişirilip yenmesi mümkün olmaktadır.
Güneş'ten gelen ısı, resimde görüldüğü gibi iç yüzeyi parlak plakalar sayesinde ocağa odaklanmaktadır. Ocağın ortasına yerleştirilen yiyecek, yansıtılan Güneş ışınlarından gelen yüksek ısı sayesinde pişmektedir. (Emily Krone, "Elburn-made solar ovens give hope to many Third World", Daily Herald, 26 Eylül 2004, ss. 1, 3.)

Ahir zamanla ilgili bu tarifler, içinde bulunduğumuz döneme bakan yönleri itibariyle son derece manidardır.
DUMAN BULUTLARI
Deccal, "Ben Alemlerin Rabbi'yim... İşte bu Güneş benim iznimle seyr eder, isterseniz onu haps edeyim! diyecek. "Pekala haps et bakalım" diye mükabele edecekler. Bunun üzerine Güneş'i haps edecek, bir günü bir ay gibi, bir haftayı da bir sene gibi yapacak." (Nuaym b. Hammad ve Hakim İbni Mes'uttan (ra) rivayet edilmiştir) (Muhammed B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 219, 220)
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinden birinde, deccalin Güneş'i hapsedeceğine işaret edilmiştir. Günümüzde çeşitli teknik yöntemlerle duman bulutları oluşturulabilmekte ve bu bulutlar vesilesiyle Güneş ışığı engellenebilmektedir. Duman bulutlarının oluşmasını sağlayan sis bombaları, 1. ve 2. Dünya savaşlarında kullanılmış, tüm gökyüzünü kaplamış, görüşü tamamen kapatmış ve gökyüzündeki uçakların ve paraşütlü askerlerin tespit edilmesini engellemiştir. Bu suni oluşum, hadiste işaret edilen Güneş'in hapsedilmesi, yani Güneş'in ışığının engellenmesi için kullanılacak bir yöntemdir ve hadisle mutabık görülmektedir. (Doğrusunu Allah bilir).

ARAP TOPRAKLARINDA NEHİRLERİN AKMASI
"Arap topraklarında nehirler ve dereler akmadıkça kıyamet kopmaz." (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s. 471)



KURAN'DA VE HADİSLERDE HABER VERİLEN DABBET-ÜL ARZ, BİLGİSAYAR VE İNTERNET TEKNOLOJİSİNE İŞARET ETMEKTEDİR (DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR)
İbni Abbas (ra)'dan: "Yüzü insan yüzüne benzer, Gagası kıllı..." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)
Yüzü insan yüzüne benzer: Yüzü insan yüzüne benzer ifadesiyle Dabbe'nin insana benzer özelliklere sahip olacağına işaret edilmektedir. Günümüzde bilgisayarlar da tıpkı insan gibi kameralar vesilesiyle görmekte, algılayıcı sistemleriyle işitmekte ve doğrudan konuşmaktadır.
Gagası kıllıdır: Bu hadiste bildirilen "gagası kıllıdır" ifadesi, bilgisayarların şarj edilmesi için kullanılan ve ince tellerden oluşan elektrik kablosuna işaret ediyor olabilir. Hayvanların gagası plastik gibidir, adeta bir mikayı andırır. İnce kabloları olan plastik şarj, hadiste belirtilen benzetmeye işaret ediyor olabilir.

Hüzeyfe (ra)'dan: "... Hiç kimse ona yetişemeyecek kaçan da kurtulamayacak." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)

Günümüzde bilgi iletiminde, bilgisayarın hızına erişebilmek mümkün olamamaktadır. Ve Dabbe'nin çıktığı dönemde, Kuran'ı ve Müslümanların tebliğini dinlemek istemeyenler bile, bilgisayarlar evlerine kadar girdiğinden, Allah'ın Yüce kudretini ve Kuran ahlakını mutlaka öğrenmek zorunda kalacaklar, kaçamayacaklardır.
Ebu Hureyre (ra)'dan: "Dabbet-ül Arz'da her türlü renk mevcuttur... " (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)
Şu anda günümüz bilgisayarlarında 16.8 milyon renk mevcuttur.
Ebuz Zübeyr (ra)'dan nakletmiştir: "... Gözü hınzır gözü gibi, kulağı fil kulağı gibi ..." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276)

Günümüz bilgisayarlarında artık küçük göz şeklinde kameralar vardır, bu kameralar vesilesiyle bilgisayarlar her türlü görüntüyü algılayabilmektedirler.
Günümüzde laptop bilgisayarların görünümü, fil kulağını andırır şekildedir. Aynı şekilde bilgisayarların ses kayıt özelliği sayesinde, mekandaki tüm sesler rahatlıkla bilgisayar tarafından algılanmakta, hatta kaydedilebilmektedir.

Beraberinde Hz. Musa (as)'ın asası ... olacak. Yüksek sesle şöyle bağıracak: "İnsanlar artık ayetlerimize yürekten iman etmez oldular." Sonra mümin ile kafiri damgalayacak (iman edenlerle inkar edenlerin tanınmasına vesile olacaktır). (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277)
Hz. Musa (as)'ın asası olacak: Yüce Allah, Hz. Musa (as)'ın asasını bir anda canlı yılana dönüştürerek, dönemin Darwinist ve materyalistlerine karşı yoktan Yaratılışın en büyük delillerinden birini göstermiştir. Ahir zamanda da bilgisayar ve internet yoluyla tüm Darwinist ve materyalistlere Yaratılışın delilleri gösterilecektir.
Sonra mümin ile kafiri damgalayacak: Ahir zamanda müminlerin de kafirlerin de bilgisayar ve internet yoluyla Peygamberimiz (sav)'in mührü ile karşılaşacağı anlaşılmaktadır. Hadiste, internete giren herkesin Resulullah (sav)'in mührünü göreceğine, bu mührün müminlerin şevkini arttırıp, yüzlerini aydınlatacağına, inkar edenlerin ise enaniyetlerini kıracağına işaret etmektedir.
"Mümine rastlayacak müminin yüzünü damgaladığında yüzü pırıl pırıl olacak. Kafiri damgalayınca simsiyah kesilecek." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277)
İnternete girdiklerinde Allah'ın varlığının delilleriyle, Kuran ayetleriyle ve İslam ahlakını anlatan eserlerle karşılaşan ve Peygamberimiz (sav)'in mührünü karşılarında gören müminlerin hidayetleri artacak, imanları daha da kuvvetlenecektir. Peygamberimiz (sav)'in mührü ile karşılaşan inkarcıların ise öfkelerinin şiddetinden yüzleri kapkara olacaktır.
"...Yeryüzünde bir yıldız gibi seyredecek. Peşine düşen onu yakalayamıyacak, ondan kaçarsa kurtulamayacak.... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277)
Bilgisayarlar, internet yoluyla tüm bilgileri dünyanın her yanına saniyeler içinde ulaştırabilmektedir. Bilgisayarlar hemen her evde olduğu için insanlar hak ve doğrudan kaçamayacaklardır.
"Çıkacak üç defa yerle gök arasında olan herkesin duyabileceği bir sesle haykıracak."
"Doğuya yönelip haykıracak, bütün Doğulular sesini duyacak. Şam'a yönelip haykıracak, bütün Yemenliler sesini duyacak." (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277)

Dabbet-ül Arz yerin altına da hakim, yerin üstüne de hakim, gökyüzüne de hakimdir. Ulaşmadığı, girmediği hiçbir şehir, hiçbir ev kalmayacaktır. Şu anda bilgisayarlar evlerin tümüne girmiştir ve uydu teknolojileri ve internet vesilesiyle yer altında çalışan insanlardan, gökdelenlerin tepesinde yaşayan ya da gökyüzünde uçakla seyahat eden insanlara kadar bütün insanlara her ses ve her görüntü ulaşabilmektedir.
Gerçekten namaz kılan kişinin yanına gelecek, "bu senin namazın olmadı çünkü sen yalancısın ve mürainin (ikiyüzlü riyakar kimsenin) ta kendisisin" diyerek iki gözünün arasına, yalancı damgası vurulacak. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 278)
Kuran'ı kendince şahit tutarak dilini eğip büken, Kuran'a muhalif olduğu halde dindar görünümü altında hareket eden ikiyüzlü kişilere, bilgisayar ve internet yoluyla cevap verilmekte ve onların "yalancı" oldukları açıkça ifşa edilmektedir.
Şeytanı öldüreceği (fikren yok edeceği) hususundaki beyanat hatırlanacağı vechiyle (üzere) yukarıda geçmiştir. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 278)
Şeytanın sistemi olan Darwinizm, materyalizm, ateizm; internet yoluyla dünyaya ulaşan ve Allah'ın birliğini ve yüceliğini anlatan yayınlar vesilesiyle tamamen yerle bir olacak, şeytanın dini bu vesileyle ortadan kalkacaktır.
...bir adım atışta üç günlük mesafeyi birden katedecek... (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 278)

Günümüzde, bilgisayar ve internet vesilesiyle tek bir saniye içinde dünyanın diğer ucuna bilgiler iletilebilmekte, tüm insanlara ulaşabilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder